Elazığ Diş Tedavisi

Pedodonti (Çocuk Diş)

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği nedir?

Pedodonti bir diğer adıyla Çocuk Diş Hekimliği, çocukların doğumdan ergenliğe kadar olan süreçte ağız ve diş sağlığı ile ilgilenmektedir.

Pedodonti bu yaş grubundaki çocukların süt ve daimi dişlerin sağlıklı bir şekilde korumaya, ağız ve diş sağlığını idame ettirmeyi ve tedavi etmeyi amaçlayan bilim dalıdır.

Çocuk diş hekimliği çocukların ağız ve diş sağlığı ile doğumdan itibaren ilgilenmektedir. Bebeklerin ilk diş hekimi kontrol muayenesi ilk dişler çıktığı zaman yapılmalıdır.

Bebeklerde süt dişlerinin oluşumu doğumdan önce anne karnındayken oluşmaya başlar. Doğumdan sonra genellikle 6.-8. aylar arasında ağız içine sürmektedir.

İlk dişlerin ağız içinde görülmesinden sonra bebeğin ilk diş kontrol muayenesi bir çocuk diş hekimine yani pedodonti uzmanına yaptırılmalıdır. Ardından her altı ayda bir düzenli olarak çocuk diş hekimine diş kontrolleri yapılmaya devam edilmelidir.

İlk dişlerin sürmesinden sonra çocukların ağız hijyeni özenle sağlanmaya ve süren dişler fırçalanmaya başlanmalıdır. Ağız hijyeni iyi bir şekilde sağlanmazsa çocuk küçük yaşta çürüklerle ve bu çürüklere bağlı olarak ağrılarla karşı karşıya kalacaktır. Süt dişlerinde çürükler fark edildiğinde en kısa zamanda çocuk diş hekimine gidilmelidir.

Dişlerde çürüklerin bulunduğu ve çocuk diş hekimi tarafında gerekli görüldüğü durumlarda dişlere uygun tedaviler yapılmalıdır. Dişlerde bulunan çürüklerin derinliğine göre süt dişlerinde dolgu, amputasyon, kanal tedavisi ve çekim gibi alternatif tedaviler pedodontide bulunmaktadır.

Hem süt hem daimi dişlenme dönemi çocuk diş hekimliğinin alanına girmektedir.

Süt dişleri doğumdan sonra 4.-8. aylar arasında sürmeye başlar ve 3 yaşına kadar devam edebilir.

Süt dişlerinin sürmesi tamamlandığında çocukların toplam 20 adet dişi olmalıdır. 6 yaşından sonra ilk daimi büyük azı dişleri ağız içinde en arka bölgeden sürmeye başlar. Yine 6 yaşından itibaren ilk daimi keser dişlerin sürmesi ile süt dişlerinin değişim yaşı gelmiştir.

12-13 yaşlarına kadar süt dişleri yerlerini daimi dişlere bırakmaya devam eder. 20 yaş dişleri hariç tüm daimi dişlerin sürmesi bu yaşlardan sonra sonlanmaktadır. Tüm bu süreçte ağız ve diş sağlığının sağlanması, dişlere koruyucu uygulamaların yapılması ve gerekli tedavilerin uygulanması pedodontinin yani çocuk diş hekimliğinin alanındadır.

Etiketler:

Paylaş:

13 Ağustos 2022 Yazar Diş Hekimi Erhan Bozkurt Konu: Diş Doktorları • Elazığ Diş Polikliniği • Estetik Tedaviler • Gülüş Estetiği

Gülüş estetiği ve Tasarımı

Gülüş estetiği ve Tasarımı Günümüzde kadın ve erkek ayırmaksızın hayatımızda büyük önem taşımaktadır. Güzel ve sağlıklı görünmek her bireyin isteğidir.

Diş ise güzelliği tamamlayan faktörlerden en önemlisi, son sistem teknolojiler ile 3 gün gibi kısa bir sürede gülüş tasarımı, gülüş estetiği artık mümkün.

Estetik tedavilerin amacı hastaların özgüvenini yerine getirmek ve onları mutlu etmektir. Özgüveni yerine gelen hastalar sosyal hayatta daha aktif rol aldığı birçok araştırma tarafından gözlemlenmiştir.

Bu estetik tedaviler hastanın özgüvenini yerine getirdiği gibi hastayı uzun süreli olarak –geçirdiği operasyona bağlı- mutlu etmektedir.

Estetik tedavilerin başında gülüş tasarımı gelmektedir. Bir insan mutlu olduğunda mutluluğunu gülerek dışa vurmak ister. Fakat bazı insanlar gülüşlerinden hoşnut olmaz veya utanır. Bu noktada gülüş tasarımı yani yeni bir gülüş elde etmek için çeşitli yöntemlere ve kliniklere başvurur.

Bu noktada başvurduğu yöntemler arasında çoğunlukla yaprak lamina, porselen köprüler, zirkonyum kaplamalar yani gülüş tasarımı tedavileri bulunmaktadır.

Eski sistem macun ile ölçü alarak iç kısmı metal üstü porselen kaplamalar yerini artık tamamen bilgisayar destekli tasarımlar ile yapılan zirkonyum kaplamalar, lamineler , cam seramik kaplamalara bırakmaktadır.

Gülüş tasarımı (gülüş estetiği) için belli bir yaş aralığı söylemek çok doğru olmaz. 18 yaşını tamamlamış dişlerinin görüntüsünden memnun olmayan her bireye yapılabilen bir uygulamadır. Gülüş tasarımı (gülüş estetiği) doğru ve uzmanlar tarafından yapıldığı takdirde uzun ömürlü kullanıma uygun bir uygulamadır.

DentaElazığ Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği olarak gülüş tasarımını (gülüş estetiği) son teknoloji cihazlarla ve alanında uzman diş teknisyenleri , protez uzmanları tarafından 3 günde yapabilmekteyiz.

Gülüş Tasarımı veya Gülüş Estetiği Porselen Lamina tedavileriyle birlikte kullanılmakta olup diğer seramik kron ve köprü restorasyonlarında da kullanılmaktadır. Porselen Lamine yaparken kişiye özel gülüş estetiği tasarlanmakla beraber kişiye özgü yüz hatları, dudak hattı, göz bebekleri hatta karakterine uygun Gülüş Tasarımı ile doğal ve ideal estetiğe hastalarımızı ulaştırabilmekteyiz. Bu tedavileri yapmadan önce hastalarımıza tedavileri bittiğinde nasıl olacağınız görebileceğimiz ve gösterebileceğimiz bir prova (Mock-up) yapmaktayız.

Gülüş Tasarımı dijital ortamda yapılmakla beraber Porselen Lamine tedavileride son teknoloji bilgisayar sistemler olan Cad/Cam cihazlarıyla dijital ölçü alımız, dijital gülüş tasarımı ile birleştirilip çok koşa bir süre içerisinde bizim tasarladığımız şekilde üretilip hasta ağzına takılabilmektedir.

Fakat Gülüş Estetiğini etkileyen başka faktörler de vardır. Bu faktörler devreye girdiğinde tedavi uzamaktadır. Dişeti rahatsızlığı veya pembe gülüş dediğimiz Gummy Smile yani güldüğümüzde dişetlerinin görünmesi ve tedavileri durumları buna dahildir.

Eğer hastanın eksik diş problemi varsa hasta implant tedavisine yönelmektedir. Bu sayede önceden sahip olduğu gülüşe veya daha güzel bir gülüşe ulaşabilir.

Etiketler:

Paylaş:

3 Temmuz 2022 Yazar Diş Hekimi Erhan Bozkurt Konu: Diş Teli Uygulaması • Elazığ Diş Polikliniği • Estetik Tedaviler

Diş Teli uygulaması

Diş Teli Uygulaması yani Diş teli tedavisi, genel olarak estetik amaçlarla yapılan bir tedavi türüdür. Fakat bunun yanında diş ve dişeti sağlığını korumak, özellikle ileri yaşlarda karşılaşılabilecek diş problemlerini önlemek amacı ile de diş teli tedavisine başvurulabilir.

Süt dişlerde ya da kalıcı dişlerde meydana gelen yamulmalar ve çarpıklıklar, çocukların bebeklik döneminde emzik ya da başparmak emmeleri gibi uzun süren alışkanlıklar dişlerin dışarı itilmesinde ve yamulmasında en büyük etkendir. Aynı zamanda genetik etmenlerde dişlerin yamulmasında ve dışarı itilmesinde büyük rol oynamaktadır. İşte bu noktada “Diş Teli Tedavisi” çarpık ve dizilimi bozuk olan dişlerin düzeltilmesine yönelik uygulanan bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diş Teli Tedavisine başvuran hastalarımızın çoğunda; Erken veya geç diş kaybı, parmak- dudak emme, dil itimi, çenelerinin çok önde veya geride konumlanması, ısırma veya çiğnemede güçlük, ağız solunumu, biberon- emzik sık kullanımı, çapraşıklık arka arkaya sıralanmış keser dişler, çenelerde kayma, dişlerini çok sıkma veya gıcırdatma, geniz eti sonucu ağızdan nefes almaya bağlı olarak üst damağın daralması ve öne doğru genişlemesi gibi alışkanlıklar söz konusudur.

Böyle alışkanlıklar erken dönemde müdahale edilmesi gereken, oldukça önem sarf eden durumlardır. Tedavi süreci, bu faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilmekte ve diş teli tedavisinin her ay düzenli bir şekilde ilerleyen kontrol günleri bu faktörler doğrultusunda uzayıp, kısayabilmektedir.

Dişlerin ideal konumunda sıralanması, çeneler arası ilişkinin düzenlenmesi, çevre dokuların ve kasların da bu yeni sert doku yapısına adapte olması için, sabit veya çıkarılabilir birçok ortodontik tedavi aygıtları ve yöntemleri bulunmaktadır. Bu aygıtlar dişlere ve çeneye hafif baskı uygulayarak çalışmaktadırlar.

Diş Teli Tedavisi Uygulanan Hastaların Dikkat Etmesi Gerekenler;

Ortodonti tedavisine başlayan kişiler ortodonti uzmanın tedavi süresi boyunca verdiği talimatları yerine getirmekle yükümlüdürler. Tedavi süreci hasta ve doktor arasında takım çalışması şeklinde devam ettiği taktirde hasta hiçbir sorun yaşamayacaktır. Tedavide hastanın bilinçli davranması oldukça önem taşımaktadır. Bu durum tedavinin düzenli ve sağlıklı ilerlemesi için en önemli faktördür.

Sakız çiğnemek, lokum yemek gibi durumlar braketlere yapışacağı için tüketilmemelidir.

Asitli İçecekler Tüketilmemelidir.

Eğer diş tellerine sahipsek kola, soda ve asitli içeceklerin hepsinden uzak durmamız gerekmektedir. Çok nadiren tükettiğimiz takdirde de bir pipet yardımıyla tüketilmelidir.

Kuruyemiş ve Çerezler Tüketilmemelidir.

Kuruyemiş, çerez ve cips kesinlikle tüketilmemelidir. Bu ürünlerin hepsi braketleri ve telleri yerinden oynatabilir. Bu nedenle tüketilmemesi en doğru karar olacaktır.

Fastfood Yiyecekler Tüketilirken Dikkat Edilmelidir

Hamburger, tost ve sandviç gibi ürünler ise bölünerek veya kesilerek tüketilmelidir. Sert bir hamle ile ısırıldığında braket ve tellerimizin zarar görme olasılığı oldukça yüksektir.

DentaElazığ Ağız ve Diş Sağlığı Kliniğimizde Ortodonti Uzmanı mevcuttur. Ortodonti (diş teli) tedavilerinde aylık kontrollerimiz düzenli bir şekilde sağlanmaktadır.

Etiketler:

Paylaş:

15 Haziran 2022 Yazar Diş Hekimi Erhan Bozkurt Konu: Diş Çekimi • Diş çürüğü tedavileri • Diş klinikliği • Elazığ Diş Polikliniği • Genel

Diş Çekimi

Diş Çekimi Denta Elazığ Diş Polikliniği

Diş Çekimi Nedir? Diş çekimi Elazığ Merkez Denta Elazığ Poliklinigimizde verdiğimiz sağlık hizmetleri arasındadır. Diş çekimi dişi soket denilen yuvasından alma ve ayırma işleminin adıdır, basit bir işlem olup, lokal anestezi altında gerçekleştirilir.

Diş çekimini gerektiren durumlar olduğunda öncelikle uzman hekimlerimiz dişi kurtarmaya yönelik tedavileri göz önünde bulundurur. Korunabilecek bir dişi hemen çekmek yerine öncelikle tedavi etmeye odaklanmak gerekmektedir, Diş çekimi herzaman en son çare olarak artık Diş i kurtarma şansı olmadıgında yapılmalıdır.

Agrısız Diş çekimi

Ağrısız Diş çekimi için kliniğimizde uygun yöntemler ve tecrübeli diş hekimleri ile sağlıklı, acısız diş çekimi yapılabilmektedir. Diş çekimi gerektiren durumlar, diş çekim yöntemleri, tedavi sonrası yapılacaklar ve fiyatlar ile ilgili detaylı bilgi almak icin bizi arayabilir ayrıntıları ile öğrenebilirsiniz.

Diş çekimi gerektiren durumlar nelerdir?

Diş çekimi yapılmasına uzman bir hekimin karar vermesi gereklidir çünkü hastalar genellikle ağrılarından çabuk kurtulabilmek için yanlış olan ve kolay yoldan dişlerinin çekimini doktorlarından isteyebilirler. Hastaların her zaman en son aşamaya kadar kendi dişlerini kullanması daha sağlıklıdır.

Diş çekimi hangi durumlarda olmalıdır?

Kanal tedavisi uygulamasından olumlu sonuç alınamamış dişler çekilir.

Yapısı bozuk ve gelişimini tamamlamamış ya da gömük olan dişler çekilmelidir.

İltihaplı diş etleri ve iyilesme sorunları diş çekimini gerektirebilir.

Diş kurtarılamayacak derecede kötü ve ilerlemiş bir çürüğe sahipse çekilmelidir.

Dişler aşırı derecede sallanıyorsa çekilebilir.

Kırık olan ve tedavi edilemeyecek dişler çekilebilir.

Tümör ya da kist gibi ciddi bir sorun bulunan durumlarda diş çekimi yapılabilir.

Ortodonti tedavisi zaman zaman diş çekimini gerektirebilmektedir.

Bir Enfeksiyonun dişi veya Diş çevresindeki kemiği kısmen yok etmesi durumunda Diş çekilebilir.

Diş çekimi nasıl yapılır?

Diş çekimi nasıl yapılır sorusunun ilk cevabı herzaman Diş çekimi mutlaka uzman ve deneyimli bir hekim tarafından yapılmalıdır. Aşamalarla ilgili kısaca bilgiler şunlardır:

Diş çekimlerinde lokal anestezi kullanılmaktadır. Diş çekimi yapılacak olan bölge uyuşturulur ve böylece ağrı hissedilmez. Uyuşturucu iğne diş etine uygulanır. Birkaç dakikada uyuşma gerçekleşir.

Diş hekimi ilk olarak bölgenin yeterince uyuştuğuna emin olur, gerekli durumlarda biraz daha ilaç verir genelde ilk seferde uyuşma başarılı olmaktadır. Hastaların ağrı eşikleri ve bünyeleri de işlemin gerceklesmesine etki etmektedir.

Diş çekimi uyuşan bölgede uzman hekim tarafından yapılır.

Diş çekimi için bazen cerrahi işlemlere de gerek duyulabilmektedir. Diş çekimi kaç dakika sürer bunun cevabı için standart bir süre verilemez çünkü çekilecek dişin hangi diş olduğu ve yeri, çürük durumu çekim süresini etkiler.

Bazı dişlerin konumu ve kök durumu hekimi zorlayabilir. Bu nedenle hastaların Diş çekimi uzun sürer mi? sorusunun net bir cevabı yoktur.

Diş çekimi sonrasında nelere dikkat edilmeli?

Diş çekimi sonrasında 24 saat boyunca özellikle katı yiyeceklerden kaçınmak faydalıdır, sadece Doktorun tavsiye ettiği antibiyotik kullanılmalıdır

Diş çekimi sonrasında hastalarda bazı belirtiler ortaya çıkabilir. Bunlardan en sık görüleni ise diş çekimi sonrasında yüzde oluşan şişliktir. Çekim yapılan bölgeye buz kompleksi uygulanmalıdır ağrı ve sızı yapabileceği icin çok soğuk ve sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.

Çekim sonrasında alkol ve sigara kullanılmaması tavsiye edilir. Diş çekiminden 24 saat sonra günlük rutin ağız ve diş bakımına devam edebilirsiniz. Bunların dışında yapılacak işlemler diş hekiminizin bilgisi ve yönlendirmesi doğrultusunda olmalıdır

Diş Çekimi Sonrası Protez Diş Tedavisinin çok büyük önemi vardır.

Dişin çekilmesi nedeniyle çekim yerinde oluşan boşluk, mümkün olan en kısa zamanda implant üstü protez diş veya diğer protez diş tedavi seçenekleri uygulayarak giderilmelidir. Çünkü eğer çekim nedeniyle oluşan boşluk giderilmez ise boşluğun yanındaki ve karşısındaki diş kayarak yer değiştirmeye baslar. Dişin çekilmesi çekilen bölgede çene kemiği kaybına neden olur ve çene eklemi problemlerine kadar giden olumsuz sonuçlar ile karşılaşılabilir.

Dişlerin yer değiştirmesi estetik ve fonksiyonel açıdan bir takım sorunlara yol acabilir, dişlerin formları ve konumları bozulabilir.

Etiketler:

Paylaş:

15 Haziran 2022 Yazar Diş Hekimi Erhan Bozkurt Konu: Çene Cerrahisi • Diş Doktorları • Elazığ Diş Polikliniği • Uzman Diş Doktorları

Çene ve Eklem Rahatsızlıkları nelerdir?

Çene ve Eklem Rahatsızlıkları Omurga, Çene ve boyun üçgeni birbirine yakın olmasından dolayı ve dişlerinde bu üçgenin içinde olması nedeniyle bu bölgede oluşan rahatsızlıklara denir.

Kısaca tanımlamamız gerekirse çiğneme sisteminin bir parçası olan çene eklemi alt çene hareketiyle alakalıdır ve kulakların hemen ön kısmında yer almaktadır. Çene eklemini meydana getiren alt ve üst çene kemiği arasında kıkırdak yapı bulunmaktadır.

Bu yapı alt çene çıkıntısına tutunmakta olup, Çene Eklemi Rahatsızlıkları gibi durumlarda çene eklemi ve çiğneme kasları Uzman Cerrahlarımız tarafından tedavisi yapılmaktadır.

Bu rahatsızlıklara neden olan nedenler genelde gece uykuda dişleri sıkmak ve gıcırdatmak, oturma bozuklukları, çenenin kapanış bozuklukları ve dişlerdeki hastalıklardır.

Diş gıcırdatmanın nedeni tam olarak bilinmemektedir, sinir sisteminde beliren bir rahatsızlık sonucu ortaya çıktığı düşünülüyor. Asabi-sinirli kişilerde, sürekli stres altında olanlarda diş gıcırdatmaya sık rastlanır. Gece plağı, cok kullanılmamakla beraber günlük hayatta genellikle uyku esnasında karşılaşılan diş gıcırdatma ve güçlü çene hareketlerinin oluşturduğu dişi sıkma sonucu ortaya çıkabilecek aşınmaları ve çene deformitelerini önlemeye yarayan bir ağız plak desteğidir.

Hastanın ağız ve diş yapısına uygun biçimde diş gıcırdatması probleminin önüne geçmek için gece plağı yapılabilir. Kişiye özel üretilen gece plaklarının 6 aydan 2 yıla kadar kullanılması durumunda bu rahatsızlıktan kurtulmak mümkündür. Geliştirilen diş plakları çene fonksiyonuna göre değişiklik gösterebilmektedir. Özellikle geceleri uyuma esnasında dişleriniz gıcırdıyorsa gece plağı ideal bir seçim olacaktır. Diş gıcırdatma plağı hastaya verilmeden önce ortodontist tarafından hastanın ağzının ölçüsü alınarak gece plağı şeffaf olarak basılmaktadır. Şeffaf gece plakları dişlerin aşınmasını büyük ölçüde geciktirerek diş eti hastalıklarını önlemeye destek olur.

Etiketler:

Paylaş:

Pedodonti (Çocuk Diş)

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği nedir?

Gülüş estetiği ve Tasarımı

Diş Teli uygulaması

Diş Çekimi

Diş Çekimi Denta Elazığ Diş Polikliniği

Agrısız Diş çekimi

Diş çekimi hangi durumlarda olmalıdır?

Çene ve Eklem Rahatsızlıkları nelerdir?

Gece plağı nedir ne işe yarar?

Çalışma Saatleri

teşekkür ederim